Quantcast
Channel: Sanalmagazalar || Blog »Ödeme Sistemleri
Viewing all articles
Browse latest Browse all 4

ÖDEME SİSTEMLERİNİN DÜNÜ & BUGÜNÜ

$
0
0

Tarih boyunca ödeme, Lidyalılar parayı bulana kadar takasla; daha da öncesinde ise muhtemelen kaba kuvvetle yapılıyordu.

Bu süreç, bankalar kartları keşfedinceye kadar da uzun bir süre değerli madenler ve madeni/kağıt para üzerinden ilerledi. Daha sonra bu banka ve kredi kartları birer ikişer ceplerimize girmeye başladı. Önce pos makineleri üye işyerlerinde yaygınlaştı. Sonra yıllık aidatı olmayan kartlar tasarlandı. Çok önceleri imza vererek sonuçlandırdığımız kart hareketlerimiz bugün şifre girilerek; hatta belirli bir tutarın altındaki ödemelerde (mikro ödemeler) şifre dahi girmeden temassız gerçekleşir oldu.

Bugün Türkiye’ de 53 milyonun üzerinde kredi, 87 milyonun üzerinde banka kartını kullandığımızı; bu kartların 34 Bin ATM ve 2 milyon pos makinesiyle buluşarak 2012 yılının ilk iki çeyreğinde 318 Milyar TL hacim yarattığını BKM’nin infografiğinde görebiliyoruz. 2004 yılındaki banka kartı sayısının 43 milyon; kredi kartının 27 milyon civarında; pos makinelerinin ise 1 milyonun altında kaldığını göz önüne alırsak, BKM’nin 2023 yılında nakit kullanımını sonlandırma hedefinin çok da ulaşılmaz olmadığı söylenebilir.

Buradaki asıl konu, yarın hemen her türlü alışverişte nakdin yerini alacak kartların bugünden yerini başka bir forma bırakmaya başlamasıdır. Banka kartlarımız kişi başı ortalama 1,9’a ulaşmışken; süpermarketten giyime, akaryakıttan restoran zincirlerine kadar kullandığımız diğer sadakat kartlarıyla beraber cüzdanlarımızda ciddi bir yer işgal ettiğinden, 2023’te nakitle beraber kartlarımızın da yerini daha pratik ve modern bir forma bırakması kaçınılmaz gözüküyor. Bu yeni form gerek maliyet açısından gerekse de “yakınsama”nın etkisinden mobilde vücut buluyor. Hemen tüm bankalar bankacılık işlemlerine ait bir aplikasyon geliştirerek Google Play ve Apple AppStore’daki raflarına yerleştirdiler bile. Ancak cüzdanlarımızda yaşadığımıza benzer bir fazlalık için burada bir çözüm ihtiyacını da destekliyor.

Anaakım

ABD’de, Türkiye’deki gibi ülke çapında aktif bankaların bulunmaması PayPal gibi ödeme çözümleri sunan şirketlerin önünü belki de daha kolay açtı. PayPal 2011’deki 4 Milyar USD mobil ödeme hacmi yaratırken; 2012’yi 10 Milyar USD mobil ödeme hacmiyle kapamayı hedefliyor. Bu rakamın 17 Milyon aktif mobil kullanıcıya ait olduğu düşünülürse kişi başına yaklaşık 500 USD alışverişten bahsediyoruz. Bu tutar çok küçük gibi gözükse de büyüme potansiyeli çok yüksek. PayPal Türkiye’de ise durumun bu seviyede olduğunu pek sanmıyorum. Elbette bunu üye işyerinden (satıcı) işlem başına aldığı komisyonu ve/veya ücreti düşürerek değiştirebilir. Dahası tüketiciler (alıcı) tarafında ücretsiz üyeliğin yanı sıra alışveriş ve para transferi başına bir puan sistemi ile cazibesi arttırılabilir. Sonrasında bu puanlar, PayPal’ın ana kurumu eBay’in Türkiye’deki çoğunluk hissedarı olduğu GittiGidiyor’da harcanabilir.

Google, Android ile üstünlük sağladığı mobil cihaz pazarında hem bulut, hem NFC temelli Wallet ile neler yapabileceğimizi tanıtmıştı. En büyük artısı ise Google Maps ile entegre bir sistem sunarak kullanıcıyı adres bazlı kampanyalarla cezp edeceği ve indoor maps özelliğiyle benzer servislerden ayrıştıran bir platform yaratmak olabilir ki bunlar aslında sadece konsolide değil.

Öte yanda Apple, Passbook ile fazlasıyla iddialı. Halihazırda Apple kimliğimizi oluştururken AppStore’da alışveriş yapmasak dahi kredi kartı bilgilerimizi paylaşmış durumdayız. Bu nedenle Apple’ın böyle bir sistemi geliştirmesi son sürat gerçekleşebilir. Bana kalırsa tek tereddüt Apple’ın marka imajına zarar vermeden bu işin kotarılması olacaktır. Çünkü Passbook, Siri gibi hayatımızı kolaylaştıran bir iOS aplikasyonu gibi karşımızda duruyor. Bununla beraber ağırlıklı olarak mobil ödemelerin gerçekleştiği ve satıcılardan komisyon alan bir sistem; yani ciddi bir gelir kaynağı haline gelmesi, Apple’ın sıkı takipçilerinin gözünde diğer ürün ve hizmetlerin ikinci planda kalması ciddi bir sıkıntıyı beraberinde getirebilir. Beri yandan ülkemizde bile birçok kuruluşun (THY gibi) dikkatini çekmeyi başardığını düşünüyorum.

Diğer Seçenekler

Alıcılar tarafında ödeme işlemleri için alternatifler artarken satıcılar tarafında da Verifone, Ingenico gibi bildik kurumların yanına bugün iZettle ve Square gibi güçlü alternatifler gelmiş durumda. Şu anda satıcı tarafında çalışıyor gözükmekle beraber gelir modelleri alıcılar için de gayet hazır durumda. Square, Foursquare gibi favori mekanlarınızda puan toplamanızı; bu mekanlara tekrar gelerek alışverişlerinizde kullanabileceğiniz ödüller kazanmanızı sağlıyor.

Çözümlerin her zaman yüksek teknolojiye dayalı olduğunu da söyleyemeyiz. Örneğin Afrika’daki M-Pesa hizmeti alfa-numerik tuştakımlı telefonlardan bile para transferini mümkün kıldı. QR kodlardan NFC’ye dünyada birçok arayışın devam ettiği bu kulvarda Türkiye’de de önemli yatırımlar ve gelişmeler mevcut: Avea, geçtiğimiz sene Garanti ile beraber geliştirdiği “Bonuslu Avea”, NFC teknolojisinden faydalanırken, Turkcell de çok yakın bir zamanda Garanti ve Akbank işbirliğiyle bizlere “Cep-T Cüzdan”ı tanıştırdı. Tüm bunlar tek bir şeye işaret ediyor. Nasıl bir teknoloji beklerse beklesin, ödeme metotları önümüzdeki dönemde çok daha hızlı dönüşerek akıl almaz derecede kolaylaşacak ve kağıt ya da madeni, bozuk ya da bütün para kavramları tarihe karışacak.

kaynak : http://www.yenimedyaduzeni.com/odeme-sistemlerinin-dunu-bugunu/


Viewing all articles
Browse latest Browse all 4

Latest Images